DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Arendt iletişime inanır. Teknolojik ya da ekonomik/politik dinamikler mecraları manipüle etmeye çalışabilir, kuvve halindeki fikirler, hakikatler fiile döküldüklerinde, açığa çıktıklarında eksilebilirler/dönüşebilirler, ancak Arendt için konuşmanın, söz alışverişinin olmadığı bir seçenek, diğer eksiklerden daha şiddetli bir kayıp doğurur.”
“Mitoloji ve siyaseti kişisel tarihin mahremiyle harmanlayarak resmî anlatıların sahte tekelini parçalayan, insanın en saklı hakikatini çırılçıplak ortaya koyan Gece Göğünde Çıkış Yaraları, kendimizi çıkışsız ve yaralı hissettiğimiz bütün zamanları çağırıyor.”
“Fransa’nın efsanevi force noire’ının sömürgeci geçmişine ve ırkçı tarihine ışık tutan Gece Tüm Kanlar Karadır, aynı zamanda tek bir savaştan daha büyük bir şeyi, savaş cehenneminin kendisini kavramaya çalışıyor.”
K24'te Kasım ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Karamustafa’nın yerleştirmesi kriz ve olası şiddeti mekân, nesneler ve sesler üzerinden gösterirken, Nesli Türk odağına bedeni alıyor: bir patlama sonrası hali andıran, ‘kan revan’ içinde kalmış, tuvalden taşacakmış gibi duran ‘taşan’ ve ‘aşırı’ bedenler."
“Taşrayı anlamak ve anlatmak için hep aynı formülü uygulamak ne kadar özgün ve yaratıcı? Bu yıl Altın Portakal’da yarışan ve Boğaziçi Film Festivali’nde gösterilen iki film, Kar ve Ayı ile Karanlık Gece üzerinden bu soruya cevap arayalım…”
"Ona göre başlangıç Aydınlanma düşüncesi değil, Rönesans’tır. Hümanizm, Aydınlanma fikriyle yani 18. yüzyılla başlatılamaz; Rönesans’la, 16. yüzyılla başlatılması gerekir. Şu da var: Batur, Rönesans’tan geriye, sözgelimi antik Yunan’a gitmedi. Neden? Bence şu: Antik dünya burjuva sınıfının olduğu bir dünya değildi."
K24'te Kasım ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Bugün Borchert’i Trümmerliteratur (yıkım edebiyatı / yıkıntı edebiyatı) bağlamında anmamıza ve metinlerine sirayet eden acılara, eserlerindeki kasvetli ruha rağmen, yine de yaşamak tutkusu satır aralarından gürül gürül akar. Daima kutlanacak ve uğruna sarhoş olunacak bir şeyler vardır.”
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.